İNSANCIL'A

 Bir Nehir: İNSANCIL




"Hem İnsancıl'da hem Özgür Üniversite'de homo sapiensten, homo sapiens sapiens noktasına geçiş savaşı veriyorduk… 2500 yıllık bir sorundur bu."

-Cengiz Gündoğdu-

"Kaç bin yıl önce doğmuş bu adam

Gözlerinde tekerlek izleri var."

-Berrin Taş-

"Yaşamın akışına ters kürek çekenler

Tutunamaz bu topraklarda."

-Gülay Yeşilipek-


2014 Yılı sonbaharı...

İstanbul'dan, Yonca Yeşilipek aradı. "Teyze sana bir armağanım var. Gönderiyorum, beğeneceksin... Gülay Yeşilipek yazılarını işaretledim, okumanı isterim." dedi telefonda...

Armağan geldi... “İnsancıl. Kuşatmaya karşı 25 yıl”

Kitap ile bakıştık... Onu tanımaya çalıştım... Hiç kolay olmadı... Gülay Yeşilipek'in, "Bir Fenomen: Yıldız Güncesi" ve Özden Özütemiz ile birlikte yazdıkları "Sunuş" yazılarını okudum.

Bir pencere açıldı aydınlık içinde...

“İnsan Kardeşime Mektup”: Cengiz Gündoğdu

“Meşaleyi Geleceğe Taşıyan Gemi”: Cengiz Gündoğdu

“Ellerim Sevgilim”: Berrin Taş


Yonca Yeşilipek'e teşekkür ettim. Teşekkür satırlarım bir sürpriz olarak karşıma çıktı İnsancıl Dergisi'nde. Şunları yazmıştım:

"Canım Kızım,

Ne değerli bir kitap göndermişsin. Çok teşekkür ediyorum.

(…)

İnsancıl ve Aydınlanma Okulu ne güzel bir oluşum. Epiktetos düşünceleri başucu satırlarım.

Kitap bana değerli pencereler açacak. Sevgilerimi iletiyorum.

Teyzen-Müyesser (İnsancıl Ocak 2015 sayısı)"


İnsancıl Dergisi'ne sürdürümcü oldum. Bu kez dergi ile bakıştık. Dergiye dokundum ve kokladım. 'Varlık' kokusu aldım. Oysa bilmiyordum Cengiz Hoca ile Berrin Hoca'nın Varlık serüvenini...

Hocalar bir AYDINLATMA dansı yapmaktalar. İnsancıl imecesi ile bir gökkuşağı altında buluşmuşlar…

Ben tanımaya çalışıyorum bu imeceyi...

Ben öğrenmeye çalışıyorum bu dansı...

Zor bir süreç...

Mustafa Kemal'i arıyorum sayfalarda...

Cengiz Gündoğdu sesleniyor:

"1923 -1938 Türkiye'de Aydınlanma Hareketi'dir. Bu hareketin başlatıcısı tek kişidir... Mustafa Kemal ATATÜRK." (Aydınlanma İçin Kalkışma- y. 274)

Cengiz Hoca O'na "Gazi" diyor. Sesleniyor: "Gazi bu halkın Sümerlerden etkilenmesini istedi. Okumuşlar sorunu anlamadılar." (Aydınlanma için Kalkışma- y. 278)

Cengiz Hoca sesleniyor: "Köy Enstitüleri kapanmasaydı, Gazi'nin aydınlanma hareketi sürdürülseydi, 1970’lerde bilinçli, özerk bireyler ülkesi olacaktı bu ülke." (Aydınlanma için Kalkışma - y. 278)

Cengiz Gündoğdu sesleniyor: "Gazi, trajik kişidir. O, kara bilgisizliğe karşı savaşım başlattı. Bu savaşı kazanamadı, yenildi. Yenildiğini göremedi. Aslında bu bir kişinin yenilgisi değildi." (Aydınlanma için Kalkışma - y. 286)

"Mustafa Kemal, 8 yüzyıl sonra bu topraklarda ilk, ne yazık ki son kişi....... (Aydınlanma için Kalkışma - y. 289)

Beynim silkeleniyor... Sanki bir tokat yedim...Yüreğim ağladı...

"Aydınlanma için Kalkışma"… Gülay Yeşilipek bu kitap ile ilgili düşüncelerimi istiyor. Benim için hiç de kolay olmayan bir ödev... Kitabı sözcük sözcük okuyorum. Muhteşem bir derinliğin içerisine yolculuk yapmaktayım... Günlerce uğraştım... Anlayabildiklerimi yazıya dökmeye çalıştım ve gönderdim. İlettiğim yazının dergide yer alması beni çok heyecanlandırdı. Bana soluk veren bambaşka bir yolculuğa çıkmıştım...

Berrin Taş sesleniyordu... Barışa çağrı yapıyordu...

"Barışı şakıyalım kardeşler

Barışı şakıyalım

Salkım salkım dökülen başakların ardından

(…)

Umuda sarılalım kardeşler

Umuda sarılalım

Dokuyalım sabahın aydınlık örtüsünü

Barışı şakıyalım kardeşler

Barışı şakıyalım"

(İnsancıl. Eylül 2015-Y. 1 )

Gülay Yeşilipek armağan kitaplar iletiyor.

Aydınlanma için Kalkışma, Sen Türkülerini Söyle, Romanda Estetik Kalkışma-1, Sarı Çizmeler...

İmzalı kitap alıyorum Cengiz Gündoğdu'dan: Gerçekçiliğin Estetiği.

İmzalı kitap alıyorum Gülay Yeşilipek'ten: Romanda Estetik Kalkışma.2- (Kurtuluş Savaşı-Erken Cumhuriyet Dönemi Toplumsal Değişimin Romanlara Yansıması.

Mutluluğun resmini alıyorum sanki... Romanda Estetik Kalkışma serisi çok özgün bir emek. Mutlaka okullarda ders kitapları olmalı... Ben de İnsancıl kitapları armağan ediyorum arkadaşlarıma.... Kitaplıklarında yer alıyor.

Gülay Yeşilipek sesleniyor:

"Başka bir toplum mümkün"

"Emek, yaşamı yaratan en yüce değerdir." (Kaç İnsanı Yaşadım y.342)


Pelin İstanbulluoğlu sesleniyor;

(…)

"İki insan

Yürekleri sarsılmış fırtınalardan

Birbirlerinin gözlerinde

Güneşler aradılar

Sonunda bulduklarında o güneşleri

Fırtınaların dinip

Yağmurların tohumları yeşerttiği

Bir zamana doğru ağır ağır

Yürümeye başladılar

Yanlarında başka insanlarla beraber

Çakıltaşları ayaklarını yaran yollardan"

(Kuşatmaya Karşı 25 Yıl y.178)

 

Bir Sonbahar mevsiminde buluştum İnsancıl ile... 2014 yılında...

Bir İlkbahar mevsiminde ona mektup yazmaktayım...Yıl 2019

Neler öğrendim neler? Yıllar yıllar önce şehrimdeki ilk imza gününde tanıştığım Ahmet Özer...

Daha sonraki yıllarda karşılaştığım Osman Bolulu, Mahmut Makal...

Gülay Yeşilipek Öğretmenim neler neler öğretti bana... Hiç 'yorgunum' demedi. Hiç 'yoğunum' demedi. Nasıl teşekkür etmeliyim bilemiyorum?... Paylaşımları bana güç verdi... O paylaşımlara beyaz saçlı başımı koydum, ruhum nefes aldı... Epiktetos'ta buluştuk... Cengiz Hocamız gibi... Mustafa Kemal'de buluştuk… Nasıl teşekkür etmeliyim?... Bilemiyorum...???

Bir gün, kurumuş sarı yaprak kazanacak. Hayal ediyorum...

"İnsan, er geç burjuva yaşamının kabalığının ayırdına vararak, tepetaklak edecek bilinç uyuşturucularını. İşte o gün Schiller'in özlediği, tasarımını yaptığı estetik dünya kurulacak... O gün kurumuş sarı bir yaprak, incilerle süslenmiş bir mücevherden daha değerli sayılacak.

Masal anlatmıyorum. Geleceğin insanını anlatıyorum."

(Aydınlanma için Kalkışma-Cengiz Gündoğdu Y.361)

 

Değerli Cengiz Gündoğdu ve Değerli Berrin Taş;

İnsanlığa yaptığınız katkılar için teşekkürler....

Değerli Hüray Kılıç;

Emekleriniz için teşekkürler...

Ve.... Tüm yazdıklarıma, yaptığı dönüşlerle değer katan ülkemin Güzel Genci Gülay Yeşilipek'e sonsuz teşekkürler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Rauf   İnan’ı   Okumak    ( 1990 yılına ait bir deneme yazımdan )                                      “Bir süredir,Rauf İnan’ın ‘KÖY ...